Temel Feng Shui Araçları

 
symbols of fertility, longevity, happiness

Mutluluk senbolü (Buddha’nin eli), uzun ömürlülük (şeftali) ve doğurganlık (nar).

Popüler Kürler, Neden ve Nasıl Etken Olurlar

Aynalar:

Feng shui’nin aspirini diye bilinir, aynalar. Eğer doğru asılmışlarsa, Chi’nin akışını olumlu yönde etkilerler. Feng Shui Uçan Yıldız ekolünde, aynalar uğurlu yıldızların etkisini artırmak için kullanılır. Eğer uğurlu yıldızları yansıtıyorlarsa, evin bereketini ikiye katlayabilirler. Ancak, aynaların dışarıdaki, zehirli ok ve diğer zararlı yapıları yansıtmayacak şekilde asılmaları gerekir.

En uygunu, aynaların, ortamdaki en uzun boylu kişinin baş görüntüsünü kesmeden tamamıyla yansıtacak yükseklikte asılmalarıdır.

Keskin köşelerden sakınmak için de, aynaların çerçevelenerek asılmaları uygundur.

Aynaların yatak odalarındaki kullanımı çok tartışılan bir konudur. Bir takım uzmanlara göre, çok büyük olmadıkça kullanımlarında bir sakınca yoktur. Genelde, bütün uzmanlarca kabul edileni, büyük aynaların yatağı yansıtacak şekilde kullanılmamalarıdır. Aynalar enerji açısından uyarıcı olduklarından, derin uykuya engel olup, uzun süreçte sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilirler.

Aynalar kişisel Chi’yi uyarır ve uyarılan Chi uykuya dalmayı veya derin uykuyu engelleyebilir. Uzun süreçde bu birikim de bir çok hastalığa neden olabilir.

Benim kişisel önerim ise, büyük aynaların yatak odası dışında kullanılmalarıdır.

Duvar çinisi şeklindeki aynalar Feng Shui’nin korkulu rüyasıdır, dumanlı ve renklendirilmiş aynalar gibi.

Eğer bu tip aynalar yaşam veya çalışma mekanlarımızda bulunuyorlarsa sakıncalı olabilirler. Devamlı olarak her gün kullanıldıklarında, Çini aynalar görüntüyü parçalayarak ve dumanlı aynalar ise görüntüyü bulandırarak kişinin kendine olan güvenini olumsuz bir şekilde etkileyebilirler.

Burada antik aynalar üzerinde de durulmalıdır. Eğer aynalar bozulmuş ise, bu da öz güveni olumsuz şekilde etkileyebilir. En uygunu bu aynaların yenileriyle değiştirilmeleridir.

İç-bükey aynalar genellikle dışarıdan gelen, keskin köşeler veya saldırgan enerjiler gibi çirkin ve rahatsız edici görüntüleri yansıtıp yok etmek için kullanılır. Çok güçlü oldukları için dış-bükey aynaların Feng Shui’de kullanımı daha az görülür.

Bagua aynaları ise yuvarlak olup, çevrelerinde I Ching’in 8 trigramını (üçlüsünü) içerirler. Ne yazık ki, çok kez bagua aynalarının, yanlış bir şekilde ve düşüncesizce kullanıldıklarına tanık oldum. Komşuların kapılarına yönlendirilerek asılan bu aynalar, komşularımızı ürküterek onlarla olan ilişkilerimizi bozduğu gibi Feng Shui’ye de damgalar. Bagua aynaları çok güçlü bir Feng Shui aracı olarak kabul edilirler ve yanlış kullanımlarının tehlikeli engellere yol açabileceği söylenir. Bu aynaların kullanımlarındaki bir başka sakınca da, batı kültürüne yabancı olduklarındandan, çağdaş ortamlarda garip ve anlamsız görünebilmeleridir. .

 

Kristaller:

Feng Shui amaçlı en uygun kristaller küre şeklindeki sarkaçlardır. Pencere içlerine asıldıklarında, ışığı yakalayıp kırarak gök kuşağı renklerini yansıtırlar. Toprak elementini simgelediklerinden, Feng Shui Sekiz Saray sisteminde, Baguanın insan ilişkileriyle ilgili olan güney batı kesimini güçlendirmek için kullanılırlar. Ancak, Sekiz Saray sistemi ile 20 yıla yakın süre içinde yaptığım uygulama ve araştırmalara göre, bu güçlendirmenin ancak ilintili bölgede uğurlu uçan yıldızlar varsa söz konusu olduğudur. Eğer evimizin güney-batı bölgesinde hayırsız yıldızlar bulunuyorsa, bu bölgeyi kristallerle aktivize etmek gönül ilişkilerimizi zora bile sokabilir.

Kristaller yakaladıkları ışığı gök kuşağı renklerine kırıp ortama yayarak Chi’yi uyarırlar. Hareketlenen Chi ise o ortamda bulunan bireylere canlılık ve dirilik katar. Uçan yıldız sisteminde, güncel bereket yıldızı olan Sekiz’i gayretlendirmek için harikadırlar. Ancak, yersiz kullanımları yarardan çok zarara neden de olabilir.

Ametist ve kuvarts gibi diğer doğal kristaller de Feng Shui amaçlı kullanılabilirler.

 

Işık:

Özellikle kışın doğal gün ışığına önem vermek gerekir.

Çi karanlık ortamlarda durgunlaşır ve hafif karanlık dinlendirici ortamlar için elbette uygundur. Fakat çalışma ortamlarında güçlü bir Çi gereklidir ve bu da daha fazla ışığa, özellikle doğal gün ışığına karşılık verir.

İnsanlar ışıkla da beslenirler. Yaşam için ne kadar besin gerekli ise bir o kadar da ışık gereklidir. Sağlığımız için ne kadar yediğimiz yiyeceklere dikkat ediyorsak, yaşam ortamlarımızı aydınlatan ışığın kalitesinde de bilinçli olmamız gerekir.

En kalitesiz aydınlanma yöntemi florasan ampüllerdir. Ne yazık ki iş yerlerinde ve okullarda en çok kullanılan tür de budur. Florasan ampül ve tüplerdeki titreşimlerin kişisel enerjiyi tüketerek vucudun bağışıklık sistemini zayıflattığı öne sürülür.

Florasan tüplerin “tam spektrum” tüplerle değiştirilmeleri oldukça kolaydır ve bu aydınlanmayı daha yararlı bir hale getirecektir. A.B.D.’de okullarda yapılan tam spektrum araştırmalarında, çocukların daha başarılı oldukları ve baş ağrılarının da azaldığı görülmüştür.

Genelde, yaşam veya çalışma ortamlarımızda gün ışığını artırmak için perde olarak daha saydam ve ince kumaşlar kullanılabilir.

Rüzgar Çanları:

Klasik Feng Shui araçlarından biri olan rüzgar çanları, binlerce yıl önce Çin’de oldukları gibi şimdi de o kadar güzel ve etkililer. Modern yaşam ortamlarına uyarlanmaları kolay olup, özellikle bahçelerde ve açık hava alanlarında görülürler.

Kaç tüplü oldukları o kadar önemli olmasa boy olarak, asıldıkları ortama orantılı olanları seçilmelidir. Ayrıca çaldıklarında çıkan ses metalik olmalı ve kulağa hoş gelmelidir. Bazen, özellikle uçan yıldız sisteminde beş numaralı felaket yıldızının etkisini azaltmak için, metal elementini sembolize eden altı tüplü çanlar tercih edilir.

Rüzgar çanları herzaman, yaşam ortamlarımızda garip durmayacak şekilde ve ortamı bütünleyici olarak kullanılmalıdırlar. Ve bu kural bütün diğer Feng Shui araçlarının kullanımında da geçerlidir. Evlerimizi ve iş yerlerimizi bir Çin lokantasına benzetecek herşeyden kaçınılmalıdır.

Sonuç olarak, görünümün doğal olması ve orada bir Feng Shui danışmanının varlığını ele veren hiç bir belirgin izin olmaması gerekir.

Uçan Yıldız Feng Shuisinde, rüzgar çanlarının kendilerine özgü bir yeri vardır ve bu yeri başka hiçbir Feng Shui aracı tutamaz. Özellikle, beş numaralı yıldızın etkisini control altına almak için en başta gelen araçtırlar.

Radyo, televizyon ve müzik çalarlar da Çi’nin akışını etkiler. Uçan yıldız sistemine göre, uğurlu yıldızların olduğu bölgelerde bulunurlarsa, evin bereketini de olumlu yönde etkilerler.

 

Bitkiler:

Bitkiler ve çiçekler Feng Shuide ağaç elementini simgelerler ve ortamlarımıza dirilik ve canlılık getirirler.

Saksıdaki çiçeklerimiz sağlıklı görümde ve parlak renklerde olmalıdırlar. Kurumuş ve solmuşları, ortamın enerjisini olumsuz yönde etkilediklerinden hemen atılmalıdır.

Kaktüsler ortama ‘zehirli ok’ ismi verilen zararlı Çi yaydıkları için, Feng Shui’de genellike sevilmezler. Eğer bu bitkiler çok büyükse, dar mekanlarda kullanıldiklarında problem yaratabilirler. Küçük, dekoratif kaktüslerin kullanımında hiç bir sakınca yoktur.

Sekiz Saray sisteminde, çiçekler ve bitkiler, bagua’nın doğu ve güney-doğu kesimlerini hareketlendirmek ve bereketi artırmak için kullanılırlar. Ancak, bu kesimlerde uğurlu yıldızlar yoksa, bereketi artırmak söz konusu olamaz. Genel olarak, eğer canlı çiçeklerin kullanımı olanaksızsa, ipekten yapılmış çiçekler de kullanılabilir.

Fakat yin veya ölü Çi yaydıklarından ve toz kaplayarak Chiyi durgunlaştırdıklarından kurutulmuş çiçeklerden kaçınılmalıdır.

Sadece bitkiler ve çiçekler değil, canlı olan her şey; akvaryumlardaki balıklar, kafeslerdeki kuşlar ve bütün diğer ev hayvanları da Çiyi besler ve hareketlendirir. Akvaryum için, Çin’de geleneksel olarak kullanılan ve en çok sevileni ise sekiz tane kırmızı ve bir tane siyah balık bileşimidir.

 

Ağır Nesneler:

İri heykeller ve koltuk, garderop gibi bütün diğer ağır mobilyalar bu sınıfa girer. Çiyi bağlayarak kuvvet ve sağlamlığı simgelerler. Uçan Yıldız sisteminde, büyük garderoplar ve yüksek kitap rafları uğurlu dağ yıldızlarını desteklemek ve kötü su yıldızlarının etkisini azaltmak için kullanılırlar.

Eğer yanlış yerleştirilmişlerse yarardan çok problem yaratabilirler. Örneğin, beş numaralı felaket yıldızının aktif olduğu bir yatak odasında, metal bir rüzgar çanı bu yıldızı kontrol altına almak için kullanımda ise, aynı yatak odasındaki büyük bir garderop, çanın iyileştirici etkisini azaltıp, felaket yıldızına destek vererek onun negatif enerjisini artırır.

Ağır mobilyaların yanlış yerleştirilme örneklerinden bir başkası da, uğurlu su yıldızlarının bulunduğu kesimlerde olup, onların yararlı etkilerini sınırlamalarıdır. Oysa, zamansız ve kötü su yıldızlarını engellemek için de mükemmellerdir.

 

Su Dekorları:

Eski Çin’de yağmur olarak inen su tarlalarda daha fazla pirinçe ve bu pirinçde daha fazla gelire karşılık verirdi. Feng Shuide su elementinin zenginlik ve bollukla bağdaştırılmasının bir nedeni de bu olabilir.

Açık veya kapalı alanlarda fıskiye olarak kullanıldıklarında, su sesi dinlendirici ve faydalı bir etki de yaratır. Özellikle eğer su dekoru Uçan Yıldız sistemine göre doğru yerleştirilmişse ve su sizin kişisel yararlı elementiniz ise.

Büyükçe, güzel derin bir tabak, akvaryumlar için kullanılan bir su pompası ve plajlardan toplanılmış irili ufaklı taşları bir araya getirerek bir su dekoru yaratması oldukça kolaydır.

Bütün diğer Feng Shui araçlarının kullanımında olduğu gibi burada da konum çok önemlidir. Eğer konum doğru değil ise yarardan çok zararları olur. Özellikle yüzme havuzlarının su kitlesi çok büyük olduğundan, yarattıkları etki de kuvvetlidir.

Zararlı su yıldızlarının bulunduğu bölgelerdeki havuzlar ve yüzme havuzları bir çok problem yaratacağı gibi, uğurlu yıldızların olduğu kesimdekiler de evin bereketini artırır.

Feng Shui Sekiz Saray sisteminde, su dekorları bagua’nın kuzey ve güney-doğu kesimlerini aktivize etmek için kullanılır. Şu da var ki, bu uygulamanın etkisi tartışmalı bir konudur.

 

Sembolik Nesneler:

Resimler, fotoğraflar ve el işleri de Çiyi besler ve canlandırır. Fakat içerdikleri simgelere dikkat etmemiz gerekir. Resimlerinizdeki simgeleri teker teker dikkatlice araştırın.

Bu simgeler size ne söylüyorlar? Hepsi olumlumudurlar? Çok değerli bir sanat eseri bile olsalar, eğer olumsuz mesaj içeriyorlarsa zararlı bile olabilir.

Resimlerimiz bizimle, bilinçaltının dili olan simgelerle devamlı olarak iletişim içindedir.

Feng Shui aracı olarak, soyut resimlerdeki yarar da sınırlı olabilir. Bilinçaltımız bu soyut resimlerdeki simgeleri kavrayamadığında biraz şaşırabilir. Ama yine de, parlak renklerdeki soyut resimler Çi’yi hareketlendirecektir.

“Zehirli Ok” Çi:

Devamlı dolanım halinde olan Çi, keskin köşelere yaklaştığında bir bıçak gibi keskinleşerek zararlı hale gelir. Bu etki iri kaktus gibi bitkilerden, metalden yapılmış mobilyalardan veya mimari unsurlardan da doğabilir.

Özellikle, evlerimizin ve iş yerlerimizin ana giriş kapıları bu çeşit enerjiden korunulmalıdır. İçerideki Feng Shui ne kadar iyi olursa olsun, eğer giriş kapısı “zehirli ok” atağında ise denge ve uyum bozulur.

Yatak odalarında, doğrudan yatağa yönelen zehirli oklar, hem uyku hem de sağlık sorunları yaratabilirler.

Geleneksel Feng Shui Kürlerinin Anlamları

Altılı Sikke:

Feng Shui’nin Uçan Yıldız sisteminde, altılı sikke içinde bulunduğumuz 8 çağında hastalıkla bağdaştırılan 2 numaralı siyah yıldıza çare olarak kullanılır. Çoğu kez, bu altı tane sikke kırmızı renkli kurdele ile bağlanmış olarak görülür. Aslında, kırmızının burada özel bir anlamı olmayıp, Çin’lilerin bu rengin uğur getirdiğine olan inançlarından dolayıdır. Ben genellikle beyaz veya gri saten kurdeleyi tercih ederim

İ Çing metinlerinde, metal elementi Gökyüzü(Cennet) altılısı (hegzegramı) ve altı numara ile bağdaştırıldığından altılı sikke kullanılır. Çin Metafiziğinde Gökyüzü-Yeryüzü uyumunun önemi sıklıkla vurgulanır. Bu önem, altılı sikke kürünün yapımında kullanılan imparator sikkelerinin şekillerine de yansımıştır. Sikke, Gökyüzü simgesi olarak kabul edilen daire şekilindedir ve ortasındaki delik ise Yeryüzü simgesi olan kare şekilindedir. Böylelikle, sembolik olarak Gökyüzü ve Yeryüzünü biraraya getirerek uyumu vurgular.

Altı Siyah Balık:

Altı siyah balık bileşimi, beş numaralı sarı yıldız için çok daha seyrek kullanılan bir kürdür. Balıkların bulunduğu kabın metalik olması, bu kürün etkisini artırır. Her ne kadar, Uzak Doğu’da bir çok kez metal taslarda balık gördüysem de, Batı’da bazı müşterilerimin metal tasların balık için uygun olmadıkları yönünde uyarıldıklarını duydum. Dolayısıyla, bu kürün uygulaması biraz zor olabilir.

Pagoda

Pagoda, akademik başarıyı simgeleyen, çok katlı, kuleye benzeyen bir yapıdır. Uçan yıldız sisteminde, çocuklara ve yetişkin öğrencilere yardımcı olmak ve okulda yüksek başarılarını sağlamak amacıyla, 1-4 veya 1-6 yıldız kombinasyonunu desteklemek için kullanılır. Eğer, kişinin doğum tarihinden bulunmuş akademik star pozisyonuna yerleştirilirlerse daha da etkili olurlar..

Sukabağı:

Sukabağı veya hulu, 2 numaralı siyah hastalık yıldızı için kür olarak kullanılır. Eski Çin’de hekimler ilaçlarını, sukabağından yapılmış çantalarda taşıyıp dağıtırlardı. Bu uygulama, büyük bir olasılıkla Sekiz Ölümsüzler Efsane’sinden gelmektedir. Sekiz Ölümsüzler, Taoistlerce yüceltilen ve Çin kültüründe de önemli rol oynayan efsanevi ermişlerdir. Bir zamanlar herkes gibi ölümlü oldukları halde, kendilerini maneviyata adayarak, yüzlerce yıl kefaret ve meditasyon uygulayarak azizlik derecesine erişip, Ölümsüzler sınıfına girdiklerine inanılır. Çok yaygın olarak, sekizi bir arada, ipek duvar dekorlarında, porselen vazolarda resimlenirler. Her bir ölümsüz, kendi eşsiz kutsal başarısını simgeleyen bir nesne taşır. Beşinci ölümsüz de Li T’ieh Guai isimli, ölümsüzlerın en eski ve en sevilenlerindendir. Yoksula, hastaya ve gariplere şefkat gösterek, onların acılarını sukabağı çantasından dağıttığı ilaçlarla dindiren bir ölümsüz olarak tanımlanır. Sukabağının hastalık yıldızına karşı kür olarak kullanılma nedeni de bu yüzdendir.

Flüt ve Kılıç:

Bu iki kür tavan kirişlerinin üzerine, onların zararlarını azaltmak amacıyla asılır. ABD deki Siyah Şapka Ekolü’nün popular kürlerinden biri olan flüt, genellikle kırmızı kurdele ile bağlanmış çifte flüt olarak kullanılır. Bu uygulama, büyük bir olasılıkla, Sekiz Ölumsüz’lerden biri olan Filozof Han Şiang’tan gelmektedir. Han Şiang, genellikle flüt çalarken resimlenir ve çaldığı flüt sesinin hayat verdiğine inanılır.

Kılıç kullanımı, Sekiz Ölümsüz’lerin önderlerinden olan Lu Dongbin’e mal edilir. Genellikle, Lu Dongbin geleneksel bilgin kıyafetiyle, sırtına kötü cinleri yenen bir kılıç kuşanmış olarak resimlenir. Bundan böyle, kılıçın kiriş altındaki olumsuz enerjiyi giderdiğine inanılır.

Soldan sağa: ÜÇ BACAKLI KURBAǦA, ÇİFTE ASLAN (kapı önünde), ÇİFTE ASLAN, PAGODA ve EJDERHA BAŞLI TOSBOǦA.

Uğurlu Hayvan Figürleri

Üç Bacaklı Kurbağa:

Bu hayvanın kökeni de Sekiz Ölümsüz’lere kadar uzanır. Eski Çin destanlarına göre, insanları yem olarak kullanan kötü bir kurbağa, Sekiz Ölümsüz’lerden biri tarafından zararsız hale getirilerek tövbe ettirilmiştir. Kurbağa da kefaret olarak, her ne kadar yoksul varsa hepsinin evlerine gidip, ağzından para serpmeyi kabul eder.

Doğru yerleştirimlerini sağlamak için, giriş kapısına yakın ve evin içine doğru yöneltilmelidirler. Bereket getirmede ne kadar etkili oldukları tartışılacak bir konudur. Eğer bu figürleri sevimli buluyorsanız, kullanarak en az plasebo etkilerinden yararlana bilirsiniz. Ne var ki, evin girişinde uğurlu yıldızlar bulunuyorsa, kurbağalı veya kurbağasız evinizin bereketi bol olucaktır.

Çifte Aslan:

Aslan figürleri dış kapının iki tarafında, evi dışarıdan gelen olumsuz enerjiden korumak amacıyla kullanılırlar. Her zaman, biri erkek ve biri dişi, çift olarak görülürler. Erkek aslan top oynarken görüntülenir ve kapı içinde durup dışarıya baktığımızda, sol tarafa doğru yerleştirilir. Dişi olanı ise, yavrusuyla beraberdir ve sağ tarafa yerleştirilir. Aslanların ev içinde kullanımları uygun değildir.

Çok küçük aslan figürleri ev içinde kullanılsalar bile, evin içine ve yatak odalarına değil de, dışarıya doğru dönük olmalarına dikkat edilmelidir.

Kirin:

Kirin, Feng Shui amaçlı kullanılan bir diğer efsanevi hayvan figürüdür. Ejderha başlı, antilop boynuzlu, vucudu balık pullarıyla kaplı, öküz kuyruklu ve geyik gibi dört bacaklıdır. Kirin figürleri genellikle çift olarak kullanılır.

Bir çift kirin’in ev içindeki işlevi, aslan figürlerinin dışarıdaki işlevi ile aynıdır; evi dışarıdan gelen olumsuz enerjiden korur. Eve çok yakın, tehdit edici sivri köşeler, zehirli oklar veya diğer tehlikeli şerler varsa, pencere çerçevelerinin üzerine veya pencereye yakın başka bir yere yerleştirilerek kullanılabilirler.

Pei Yow:

Pei yow bazen fu köpeği olarak da bilinir. Yüzü pekin köpeğine benzer ve tek boynuzu da vardır. Tek veya çift olarak da kullanılabilirler. Çoğu kez, kötü ruhlardan veya eve çok yakın olan mezarlık, hapishane, karakol gibi yerlerden gelen enerjiden korunmak amaçlı kullanılırlar.

Bu efsanevi hayvan, devamlı beslenip hiç dışkı çıkarmaz olarak bilindiğinden, paranın kaybını önlemek, bereketi artırmak amaçlı da kullanılırarak, son zamanlarda daha da rağbet görmektedir.

Ejderha Başlı Tosbağa:

Bu da tosbağa vucutlu ve ejderha başlı diğer bir efsanevi hayvandır. Her yıl değişken olan Tai Süi veya Grandük konumunda kullanılırlar. Hane halkını, çok ciddi tehlikeler yaratabilecek ve kesinlikle kaçınılması gereken Grandük’ü darıltmaktan ve gücendirmekten koruduklarına inanılır.

Kirin